Sosyal medyanın şov yapma aracı olarak kullanılması her
geçen gün artıyor. Özellikle bazı siyasiler, STK temsilcileri, başkanlar
vesaire... İki arkadaş bir araya geliyor, bir fotoğraf çekip sosyal medyada
paylaşıyor. Ardından uzun zamandır birbirlerini görmediklerini, koyu bir
sohbetle özlem giderdiklerini not düşüyorlar. Öyle de bize ne bundan!
Adım attığımız her olayı, yediğimiz yemeği, içtiğimiz
içeceği, gezdiğimiz yerleri sosyal medyada paylaşıyoruz. Olabilir deyip
geçiyoruz. Yine iki dost bir araya geliyor, sosyal medyada fotoğraflarını
paylaşarak memleket sorunlarını ve çözüm önerilerini konuştuklarını
belirtiyorlar. Bravo! Memleket sorunları konuşmakla bitti. Zaten hep
konuşuyoruz, başka bir şey yok.
Sosyal medya, insan hayatında o kadar aktif bir duruma
gelmiş ki, insanlar her gördüklerine inanıyor, araştırmadan giderek
uzaklaşıyor. Bir haberin linkine tıklamaya acizken, gördüğü fotoğrafı arkadaşı
darılmasın diye beğeniyor.
Sosyal medya, insanları ne kadar yakınlaştırsa da bir o
kadar da uzaklaştırıyor. Biri hastalanıyor, fotoğrafını çekip paylaşıyor. Dost
ve arkadaşları da hastayı ziyaret etmek yerine sosyal medyadan geçmiş olsun
dileklerini iletiyor. Paylaşımın altına yorum yazmazsan asıl darılma o zaman
başlıyor. Paylaşımı beğen, yorum yap, o kadar yol gidip ziyaret etmekten
kurtul. Bunun yanı sıra hac vazifesini yerine getirecekler, dost akrabalarını
ziyaret ederek helallik istemek yerine, sosyal medyadan bir paylaşımla helallik
istiyor.
Son zamanlarda sosyal medya sayesinde vatandaşın dilinde de
farklı kelimeler çıkıyor. Örneğin hasbihal ettik, eski günleri yad ettik,
memleket sorunlarını tartıştık sözleri hep özentiden gelen kelimelerdir.
Sorunlar bir türlü
masadan kalkmadı zaten!
Sosyal medyadaki özentiler zaten yazmakla bitmez. Bu nedenle
bu konuyu bir tarafa bırakarak asıl konudan bahsedelim. Sosyal medyadaki
paylaşımlarla sorunları çözme meselesi. Siyasiler, kurum amirleri, belediye
başkanları, milletvekilleri, STK temsilcileri ve diğerleri... Herkes birilerini
ziyaret ediyor, sorunları masaya yatırıyor. Bu sorunlar her zaman masaya
yatırılıyor da neden bir çözüm bulmuyor? Şanlıurfa neden halen sorunlarla
boğuşuyor? Demek ki bu sorunlar sadece masaya yatırılıyor ancak çözülmüyor,
öylece masada kalıyor. Örneğin geçtiğimiz günlerde yine birkaç kişi toplanmış,
'Urfa tarımını masaya yatırdık' diye paylaşımda bulunmuş. Urfa tarımı kaç
yıldır masaya yatırılıyor zaten. Sonuç? Aynı sorunlarla devam.
Asıl önemli konumuza gelelim! Şanlıurfa'nın bazı
milletvekilleri fazla görünmez. Kentin sorunları gündeme geldiğinde tepki bile
vermezler. Ancak Şanlıurfa'dan bir kurum amiri, bir belediye başkanı ya da bir
STK temsilcisi kendisini Ankara'da ziyaret eder. Ardından paylaşılan fotoğrafta
Şanlıurfa'nın falan sorununun milletvekilimize iletildiği belirtilir. Tamam
anladık da zaten kendisi Şanlıurfa milletvekilliğini yapan bir kişi ve
Şanlıurfa'nın sorunlarını da bilmesi lazım. Bir çözüm bulacaksa zaten bulacak.
Senin bir daha Ankara'da milletvekilini ziyaret ederek sorunları belirtmene
gerek yok.
Öte yandan Şanlıurfa'da milletvekiliyle bir araya
gelmeyenler, Ankara'ya ziyaretine gidiyorlar. Demek ki ziyaretin resmiyet
kazanması ve sorunların iletilmesi için Ankara'ya gitmek gerekiyormuş. Her
siyasi, her kurum arasında ziyaretler yapılıyor ama bu ziyaretin memleket
menfaati için olduğu, sorunların çözümüne yönelik olduğu paylaşımları
şovmenliğe kaçıyor. Zaten sorunları çözmek isteyen, gösteriş yapmadan çoktan
çözerdi.
Sahadaki Başkanlar!
Sürekli sahada olduğunu belirten başkanlara gelelim!
Maşallah belediye başkanları sürekli çalışmaları inceliyor, vatandaşları
ziyaret ediyor. Paylaşımlara baktığımızda bu başkanların makam koltuğuna
oturmaya fırsat bulmadıklarını sanıyoruz ama çalışmalar öyle demiyor.
Çalışmaların yetersiz olduğuna dair halen eleştiriler var.
Yazan: Murat Doğan
0 Yorumlar