Şanlıurfa, tarihte dünya kültür ve medeniyetinin merkezi
sayılan ve arkeoloji literatüründe “Bereketli Hilal” olarak adlandırılmaktadır.
Anadolu kültürü ve Mezopotamya kültürünü içine alan Şanlıurfa, tarih boyunca
her iki kültürü yaşattığından dolayı zengin bir kültür birikimine sahiptir.
Çavi tarlası, Nevalı Çori, Şaşkan ve Göbeklitepe gibi
arkeolojik alanlardaki bilimsel kazılar sonucunda Dünyanın en eski mimarlık
örneklerinin temelinin burada olduğunu ortaya koymuştur.
Mimarlık tarihi bu kadar eskilere giden Şanlıurfa, dinler
tarihi açısından da dünya kültüründe önemli bir yere sahiptir. Güneş ve
gezegenlerin kutsal tanındığı Paganizm’in merkez şehirleri Harran ve Soğmatar
Şanlıurfa il sınırları içerisindedir.
Şanlıurfa Hz. İbrahim, Şuayb Peygamber, Eyyüb Peygamber,
Elyesa Peygamberlerimizin yaşamış olması ve Hz. İsa tarafından kutsanmış olması
nedeniyle Musevi, Hıristiyan ve Müslümanlar tarafından Peygamberler Şehri,
İnançlar Diyarı olarak adlandırılır.
Şanlıurfa, bugün de mimari dokusunun zenginliği ile
Anadolu’nun önde gelen illeri arasında yer almakta ve bu özelliğinden dolayı
'Müze Şehir' adıyla da tanınmaktadır. İlimizde Kültür Bakanlığı’nca tescil
edilmiş 180 tarihi ev, 32 cami ve mescit, 5 kilise (bunlardan üç adedi camiye
çevrilmiş olup camilerle birlikte zikredilmiştir), 7 medrese, 9 han, 8 hamam, 8
kapalı çarşı, 6 köprü, 13 çeşme, 2 sebil, 1 su kemeri, 1 su bendi, 2 anıt,
şehir surları ve 1 iç kale bulunmaktadır.
Şanlıurfa, otantik değerini günümüze kadar koruyabilmiş 8
adet kapalı çarşısı ile Anadolu’nun önde gelen illerinden birisidir. Bu
çarşılarda icra edilen keçecilik, çulculuk, cülhacılık, saraçlık, kürkçülük,
kuyumculuk gibi geleneksel el sanatları günden güne azalmakta olmasına rağmen
halen canlılığını muhafaza etmektedir.
Yukarıda zikredilen inanç değerleri ve zengin mimari eser
potansiyeline, il sınırları içerisinde yer alan ve büyük bir şans eseri olarak
aynı güzergahta sıralanan Harran Şehri, Bazda Mağaraları, Han el-Ba’rür Kervansarayı,
Şuayb Şehri, Soğmatar Şehri ve Eyyub Nebi Köyü gibi merkezler de eklenince
Urfa’nın ne denli bir turizm potansiyeline sahip olduğu kendiliğinden ortaya
çıkmaktadır.
Son olarak da 2019 Yılının Göbeklitepe Yılı ilan edilmesi
Urfa’ya ilginin gittikçe artmasına neden olmuştur. Bu kadar çok kültür
değerlerine sahip ilimizin ülkemize, dünyaya tanıtılması ve alt yapının
sağlanması neticesinde bölgede önemli bir turizm atağı yaşanacağı, bu atağın
bölgemiz ve ülkemiz ekonomisine çok büyük katkılar sağlayacağı gerçektir.
0 Yorumlar