Toplumumuzda her şeyin değeri hep sonradan anlaşılır.
Siyasilerin, sanatçıların, yazarların, şairlerin değeri de hep sonradan
anlaşılmıştır. İnsanlar ne kadar önemli değerleri bize sunsa da o değerleri
görmeyiz. Taa ki o değerlerin mucidi hayattan göçene kadar.
Kimi başarılı insanlar vardır ki o kadar önemli eserleri
olmasına rağmen biz onu tanımıyoruz. Ancak o kişi hayatını kaybettikten sonra
biz de tanırız. Çünkü o kişi medyada, gündemde kalır. Sonra herkes ondan bahseder.
Çok iyi insan olduğu söylenir. Onun yeni nesillere bir adeta bir pusula olduğu
söylenir. Ama yeni nesil henüz onu tanımaz. Çünkü yeterince değeri anlaşılmamış
ki kimse ondan bahsetmemiş.
Maalesef toplumumuzda iş işten geçtikten sonra düşünülür.
Hatta o kişinin adı yapılan eserlere verilir. Ancak ne fayda… Onun bıraktığı
eserler tabiî ki fayda sağlayacak, yeni nesillere yol gösterecektir. Ancak
yaşarken değer verilmeyen birine öldükten sonra verilen değer ne kadar samimi
olur ki? Onu düşünmek gerek.
Bir kişinin değerini bilmek için onun ölmesinde gerek yok
aslında. Değerini fark etmediğimiz bazı şeyler, başkası tarafından alınmaya
çalışılsa da bizim açımızdan değeri anlaşılır. Düşünün ki bir çöp kovasını
kapının önüne indirdiğimizde onu sadece bir çöp kovası olarak görürüz. Kovanın
bakırdan yapıldığını bile fark etmeyiz. Çünkü bizim için kova eskimiştir. Ancak
komşumuz o kovayı alıp bakırından faydalanmak isterse o çöp kovası bizim için
altın değerinde olur.
Çok görmüşüzdür, bir demir parçasını evin önüne yaramıyor
diye atarız. Ancak eskici onu almak isteyince paha biçilmez bir fiyat biçeriz.
Sonra o demirin değeri bizim için çok olur. Bizim sorunlarımız da bundan
kaynaklanmıyor mu?
‘Son pişmanlık fayda etmez’ diye bir söz vardır. Evet
değerini zamanında bilmediğimiz için birçok fırsat kaçırmışız şu ana kadar. Tam
onun farkına varınca bir de bakmışız ki o fırsat çoktan gitmiş.
Bizim için 'keşke'ler hedeflerden önce gelir. Bu birçok
durumda böyle olmuştur. 'Keşke falan işi filan planı böyle yapsaydık' sözlerini
daha çok kullanırız. Ama bir türlü ders almayız.
En iyi fırsatları elde etmek için keşkeler yerine hedef
belirlememiz daha çok katkı sağlayacak bize. Bunu da planlı bir şekilde
yapmalıyız.
Yazan: Murat Doğan
0 Yorumlar